23 Eylül 2012 Pazar

türkiye'de bekar olmak

insanın başına erkek olsa ayrı kadın olsa ayrı dert açan "sorun"dur.

aslında bekâr olmak hiçbir şekilde sorun değildir. ama her insanda bunun çok büyük ve evlilikle aşılması gereken bir sorun olduğu hissi yaratılır kolektif biçimde.

çünkü Türkiye cumhuriyeti kendisini bireylerden oluşan bir toplum ideali üzerine değil, ailelerden oluşan bir toplum ideali üzerine kurmuştur. bunu her tür toplumsal yapıyla/kurumla/mekânla da destekler. ilkokulda verilen eğitimin aileyi öven niteliğinden tutun, televizyonda yayınlanan dizilere, reklamlara, sokaklara-otellere-restoranlara kadar her yerde aile dokunulmaz bir idealdir. dünya'nın en şahane şeyi ailedir. herkes çok iyi bilir ki bu geri kalmış berbat ülkede "aile apartmanı", "aileye mahsus restoran/çay bahçesi/otel" gibi , olsa olsa komedi unsuru olabilecek tanımlamalar vardır.

evlenme çağına gelmiş bir erkek/kadın olarak 30-35 yaşına kadar sizden beklenen aile kurma hareketini gerçekleştirmezseniz , toplum da devlet de sizi her tür şekilde dışlar. yalnız bir erkeğe ya da kadına hiç hoş gözle bakılmaz. çünkü bunlar tehlikeli ve ne idüğü belirsiz, huzur bozan tipler olarak damgalanırlar. bekâra ev kiralanmaz, bekâr erkek eğlence mekânlarına çoğunlukla alınmaz, bekâr kadının yalnız başına bir evde yaşaması onun orospu olduğunun tasdiği olarak görülür, vs.

bu ülkede 20 yaşını aşmış olup da böylesi rezil bir ayrımcılıkla herhangi bir yerde ve herhangi bir şekilde karşılaşmamış erkek/kadın neredeyse yoktur. ve bu rezalet ülkenin en gelişmiş şehri olan istanbul'da bile o kadar çok yaygındır ki, insanı, en gelişmiş şehri bile böylesine sığ ve aile fetişisti olan bu ülkeyi terk etme isteğiyle dolup taşırır.

Türkiye bir aile toplumudur ama bu ailelerden gelen taciz/tecavüz haberleri her yıl sıkça gündemi işgal etmektedir. bekâr insanlardan daha temiz, daha ahlâklı olma iddiasındaki aile genellikle her tür şiddetin en fenasının yaşandığı yer olur.

son yıllarda giderek artan boşanma vakaları da belki Türkiye devletinin bu aile fetişistliğinden vazgeçip, bireylere yatırım yapması, yalnızca aileleri değil, herkesi, her erkeği ve kadını insandan sayması ve onlara insan muamelesi yapması yönünde bir ibret kaynağı olur.

ama bunun tam aksi bir istikamette, giderek yoğunlaşan bir aile fetişizmi her yanımızı sarıyor.

yazan: rajrex

22 Eylül 2012 Cumartesi

sinek 31 malzemesi acisindan en sansli varliktir

beyler kafasında filler sikişen bi insan olarak ben sadece insanların değil hayvanların hatta böceklerin bile 31 çektiğine inanan bi insanım.

31 malzemesi olarak beni biliyorsunuz sanal hissiz şeylerden ziyade gerçekçi üzerinde bir yaşanmışlık olan materyaller daha caziptir.

düşünüyorum eğer sinekler 31 çekiyorsa bu konuda en şanslı mahlukatlar onlardır. düşünsene gecenin karanlığında gidip beyaz tavana konmuşsun tam aşağıda karanlıkta yatağın içinde uyuyan bir kız çıplak bacağını yorganın zerine atıp dizlerinin arasına almış yorganı terli terli bakıyor karanlıkta sana doğru,

mesela yaz sıcağında senin o yanından geçerken çaktırmadan bakacam diye taklalar attığın güneşlenen kızın götüe sorgusu sualsiz gidip konabilir bu sinek. sırtüstü güneşe çevirip yattığı götüyle çatılardaki güneş enerjisi zımbırtıları gibi parlayan göte gidip konar tuzunu terini yalar koklar,

mesela sikişen bir çifti yatağın yanına oturup 3 boyutlu izleme şansına sahiptir bu arkadaş hele birde yatağın bi köşesine konarsa yatağın hareketleri sayesinde seksi daha yakından hissedip 4 boyutlu yaşayabilir.

banyodan çıkmış üzeri havluyla sarılı kızın havludan çıkan göğüslerinde çatalında gezinebilir huzur içerisinde,

kirli sepetine atılmış dona gidip içinde yuvarlana yuvarlana dönebilir öyle değil mi?

bir cafede kısa eteğiyle oturmuş kızın bacak aralarından donuna kadar ulaşıp 35 derecenin altında kavrulmuş amın sıcaklığını iliklerine kadar hissedebilir dostlarım.

he alafranga tuvalette fayansa konup karşısında sıçan lavuğun götünün arasından baş vermiş ama henüz düşmemiş cumhuriyet sucuğu kıvamındaki boka bakıp avuç avuşturan gerizekalı sinekler yok mu var tabi. ama her türde böyle gerizekalılar olabilir genele yaymamak onların bu doğuştan şanslı yaratılışlarını hafife almamak gerekir kanaatindeyim. saygılar..

 #inci ya rakos

18 Eylül 2012 Salı

en iyi öpüşme teknikleri

kimimizin sevgilisi vardır kimimizin yoktur. ama elbet bir gün olacaktır. o yüzden bu bilgileri bilmenizde fayda var. çünkü kötü öpüşenler pek sevilmez piçler bunu söylemek istiyorum. ilk öpüşmenize bilgili başlamak sizi 1 adım öne taşıyacaktır. hemen başlıyalım:

öncelikle şunlar olmazsa olmazımızdır;

1- traş olunur. kıl tüy kalmasın amk
2- dişler ve dil iyice fırçalanır
3- yanınızda her zaman sakız taşımak gerekir. ya da "rocco" da olur piçler . hani şu dile yapıştırdığımız.

şimdi derslere geçelim;

- hiçbir zaman dudaklarınızı ıslatmayın. nemlendirin fakat yalamayın dudaklarınızı amk. yapış yapış hiç hoş olmuyor.

- her ne kadar yıllardır içinizde taşıdığınız abazanlık o an çıkmak istese de sakin olun piçler . acele işe şeytan karışır ya da acele giden ecele gider deyimlerimiz arasında bulunmakta.

- öpeceğiniz kızı(erkeği) belinden bakın göt demiyorum! belinden iki elinizle tutun. hayvan tutarmış gibi de değil ha! kız(erkek) hareket edebilsin yani. ya da bunun aynısı kızın(erkeğin) yüzü için de geçerli. iki elinizle yanaklarından tutabilirsiniz fakat sıkmayın amk. öldürmek istemeyiz.

- şimdi geldi sıra öpüşmeye. ilk olarak kızın(erkeğin) dudaklarını hafifçe ıslatıyoruz. bakın hafifçe! gidip de pul yalar gibi yalamayın. çok hafif 1-2 dil gezdiriyoruz. bunlar da çok yavaş olmıyacak piçler . bu sefer kız(erkek) "biz öpüşmüyor muyduk? ne bu yalamalar ya" diye düşünebilir.

- şimdi rahatla öpebiliriz. dediğim gibi eller belde ya da yanaklarında olacak. fakat sıkmıyoruz tabi. öpmeye başlarken. hafifçe emerek geri çekilin. vakumlama yok! em-geri çekil. em-geri çekil. bu devirdaym olayı 3-4 kez olsun.

- şimdi sıra asıl öpüşmeye geldi. ağzınız çok açık olmayacak bu arada onu da hatırlatayım. kapalı da olmasın amk. şimdi en önemli nokta "put" gibi durmamaktadır. hareket ediceksiniz piçler . olayın daha ateşli olması lazım. dansöz de olmayacaksınız tabi ama hareketsiz durmayın.

- öpüşürken dili de kullanın. bu ne demek "dilimi sokabildiğim kadar ağzına sokayım" hayır! kızı(erkeği) kusturalım mı amk? dilimiz ya onun diline değicek ya da dişleriyle damakları arasında gezecek. "iğrenç" de demeyin. güzel bir duygu o piçler .

- kızı(erkeği) yavaş yavaş azdırıyoruz. sıra alt dudakta. alt dudak öpüşmede en önemli yer kaplıyor. üst değil! alt. kızın(erkeğin) alt dudağını emiceksiniz. evet piçler emiceksiniz. ama bakın panpalar şöyle bişey olmasın 

- alt dudakla da işimiz bittikten sonra. önümüzde 2 tercih var. birincisi öpüşmeye devam etmek. ikinicisi de onu daha fazla azdırıp öpüşmeye devam etmek.

- azdırmayı seçtiysek yapmamız gerek şeylerden biri, boynunu yalıyoruz. evet. evet. boynunu yalıyoruz fakat yalamakla kalmıyoruz. biraz sonra oraya üfleyeceğiz. flüt çalar gibi değil. hafif hafif ve soğuk üfleyeceğiz piçler . bakın eğer denerseniz kızdaki(erkekteki) titremeyi görürsünüz. "ahahayhhhh" oluyor böyle. ya da kulak memesini emebiliriz. çoğu kız(erkek) bundan hoşlanıyor. fakat kimisi sevmez artık orası da şans. ister dener kral olursunuz, ister tekrar dener sefil olursunuz. ya da hiç denemezsiniz.

- öpüşme sırasında bilmeniz gereken bilgiler: eğer kız(erkek) ayağıyla sizin bacağınızı kavrıyorsa, öpüşmeden zevk almış demektir. devam edin piçler . özgüven artışı sağlıyabilir size bu. diğer bir "yapmamanız" gerek şey. gözlerinizi açmayın. 1-2 saniyelik bakabilirsiniz tabi "nerdeyiz lan biz?" gibisinden ama gözler açık öpüşülmez zaten. anlarsınız onu öpüşürken. ve... dilinizi iyi kullanmaya bakın. dil öpüşmede önemlidir. her yerimizde kas olduğu gibi dilimizde de kas vardır. iyi bir öpüşme için dil antrenmanları yapabilirsiniz. tabi şizofren de olmayın ama 2-3 dakika deneyin dilinizi acayip şekillere sokmayı!

- ve piçler baktınız ki kız(erkek) azdı , bacakları sarmalar, ah ah sesler çıkarmalar hiç çekinmeden götleri hafif hafif elleyebilirsiniz. size hayır! demeyecektir.

- artık gerisi de size kalmış piçler . devam mı edersiniz. bırakır mısınız bilemem

- not : sakın ama sakın kıza öpüşmeyle ilgili konu açmayın. olayların kendiliğinden oluşması gerek. sessiz bir yerde yürürken. bir yere oturup ona yavaş yavaş yaklaşmaya başlayabilirsiniz mesela. ama bakın eğer geri çekiliyorsa yani istemiyorsa ellerinden onu tutun ve sarılın piçler . sarılın amına koyum. öpmeye zorlamayın

#lastigipatlayanadam




17 Eylül 2012 Pazartesi

bak türk kızı sana iki çift lafım var



koskoca kızsın, amın var, götün var, herşeyin var. onlarca abaza koşuyor peşinde. yakışır mı sana türk erkekleriyle oynamak, yakışır mı bunca esmer civan genci, çüklüyü çüksüzü karda kışta amsız bırakmak?

ama nasıl yakışmaz!sen değil misin sevgilisine bile acımayan, 250 gram amı bile çok gören. anlamıyor musun kızım, bütün kızlar türk erkeklerini seviyor ama ben boşuna konuşuyorum, seksi tanımayan kıza seksi anlatıyorum.

hıh sen, büyük kaşar, koca popo, dar am sahibi kezban hanım! sen mi seksisin, ben seksiyim ben, ben türk erkeği! sen benim yanımda bir hiçsin anlıyor musun bir hiç. gözümde am kılı kadar değerin yok.

ama şunu iyi bil ne türk erkeğine, ne de onun sikeceği amlara birşey yapamayacaksın, yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi. çünkü biz birbirmize six packle, adonisle değil sevgiyle bağlıyız!

bizler birbirimizi seviyoruz.biz bir aileyiz.biz güzel bir aileyiz. bunu sikip atmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun. dokunma artık göbeğime, dokunma artık kıllarıma. eğer onlara ufak bir zarar gelirse, ben ömründe sişme bebeği bile sikmemiş olan ben, türk erkeği,

 hiç düşünmeden yatırır sikerim seni. sikerim ve dönüp arkama bakmam bile.!

9 Eylül 2012 Pazar

meme emerken dikkat edilecek hususlar

1- ısırma olayı abartulmamalı. hayvanlığın lüzumu yok. aslında var da, yok.
2- meme ağza alınıp vakumlanırken ağzın içinde kalan uç kısmı dil ile uyarulmalı, dövülmeli.
3- memeler ellerle dibinden kavranıp sıkılır da bu şekilde yalanur üse avradın alacağı lezzet ve tadacağı hissiyat artar, bu akılda tutulmalı.
4- nefes kesinlikle tutulmamalı, sıcak sıcak üfürülmeli ki memeler harlansın, pelte gibi olsun.
5- sakal bıyık sürttürülmeli ki avradın içi kamaşsın, gıdıklansın.
6- avrada zevk alındığı hissettirilmeli. bu yüzden şehevi neandartal homurtuları şart.
7- memeler dilin ucuyla nazik nazik değil, tam ortasıyla, paspas çekermiş gibi yalanmalı.
8- taparcasına öpülmeli. öperken ıslak dudaklarla vakumlanmalı, dudakların içinde hapsolan lokma lokma et ağza çekilmeli.
9- arada bir kafa, arasına gömülmeli, kokusu ciğerlere hapsedilmeli. taparcasına!
10- sideboob denen bölge memenin ucundan sonra en hassas bölgesidir. yağsızdır. kaburga kısımları hani. oralara da dil sürttürülmeli. koltuk altına doğru hafifçe... avradın kikirdemesi sağlanmalı.


meme emmek; içerisinde motivasyon, hedefe odaklanma, emilecek bölge ve bölgelerin doğru ve stratejik tahlilleri gibi ögeleri barındıran bir eylem olmasından mütevellit; kimi zaman - insanlık hali - rastgelelik sarmalında kaybolmuş, çözüm odaklı eylemsel dirayetten uzak , haliyle kaotik; ve dolayısıyla etkisiz şekillerde de pratiğe dökülebilmektedir.

işte bu tür motivasyon kayıplarından doğan hatalı meme emme yöntemleri sonucunda kendinize geldiğinizde; siz kendi diz kapağınızı emiklerken; partnerinizi pc başında facebook açmış, arkadaşının "işte tayyip'in gerçek yüzü!! mutlaka paylaşınn" adlı yarı siyasal, yarı plastik cerrahi gönderisine yorum yapıyorken bulabilirsiniz.

bu tür durumlarla karşılaşmamak için, meme emerken motivasyonunuzu bozacak her türlü etkeni bertaraf etmeniz gerekir.


meme çok güzel bir şey ya.

neocheater ve asiye kulun sana geldi efendimiz


8 Eylül 2012 Cumartesi

sevgili evinde sıçmak mı asla amk

meraba piçler, beni bilen bilir. abuk subuk yerlerde bokum gelir.* öyle fazla tutamam, çekinmeden her tuvalete sıçarım. sıçmazsam içimde nükleer patlamalar olur çünkü.

bi süre önce bi kızla çıkıyodum. sonunda beyaz tenli, zayıf, pembe am taşıdığına dair bir çok işaret barındıran bir kız bulmuştum. kızla hergün buluşuyoruz, bi yerlere gidiyoruz falan. ikimiz de işsiziz yani amk.

sabah sıçamadım mı o gün bana kabus olur. bu dönemde de sıçma düzenim akşam saatlerine kaymıştı. kızla ayrılma saatlerimizi hep benim sıçma saatim belirliyordu. bok baskısı dayanılmaz olunca kızla vedalaşıp "şimdi gitmem gerek" deyip koşa koşa eve gidiyordum. böylece farketmeden de olsa daha çekici olmuştum onun için. beraber vakit geçirmeye doyamadan gidiveriyordum.

kızla işi ilerlettik. ailemle tanıştırıcam diye başımın etini yemeye başladı. ben de tamam amk dedim getir tanışalım. öyle şey olur mu hiç? bu akşam bizdesin, yemeğe geliyosun diye emrivaki yaptı. bahsettiği zaman aralığı götümü hunharca sıçarak rahatlattığım, şımarttığım dakikaları, saatleri de kapsıyordu.

kızla minibüse bindik. minibüste kızın elini tutunca -neredeyse- kucağında oturduğum dindar amca "öhö öhö" yaptı. kucak meselesini açayım da ibne zannetmeyin: minibüs tıklım tıkış. koltuk iki kişilik. cam kenarında cami desenli, dantelli takkesiyle muhafazakar bir amca, yanında ben, koltuğun en uç kısmına da poposunun bir yanağını dayamış sevgilim. 3ümüz göt göte ilerliyoruz kızın evine doğru.

minibüste kıza "tuvalet alaturka mı?" dedim. "efendim?" dedi. yok bişey deyip geçiştirdim. işin aslı alaturka dışında tuvalete sıçamıyordum, ama kıza bunu nasıl söyleyeyim...

bağcılar migros'un önünde inmemiz gerekiyordu. kız hareketlendi, şöföre inecek var demek için hazırlığa geçti, ağzını ıslattı. tam bu sırada kıza sus işareti yaptım, gülümseyip peki anlamında kafasını oynattı. "inecek var" dedim duymadı, ilerlemeye devam ettik. tekrarladım ama nafile. en sonunda "kaptaan indirrr" diye bağırdım. herkes güldü, şöför de bıyık altından sırıttı dikiz aynasına. kıza rezil oldum. migrosu da 100m kadar geçmiştik.

inerken yaşadığımız göt kardeşliğinin getirdiği samimiyetle yanımdaki dindar amcaya iyi akşamlar dedim. Allah ıslah etsin dedi. içimden "ananı .." deyip indim. 

migrosa girdik, misafirliğe giderken adettendir diye karışık meyve yaptırdım. bu şekilde tartamayız dediler, meyveleri kasada bırakıp trip atıp çıktım. gittim mahalle manavından karışık meyve yaptırdım, siyah poşete koydurdum. pastaneden de bi kutu karışık şöbyet, bülbülyuvası, kadayıf yaptırdım.

kızın evine doğru yürürken yavaştan sıçma saatimin geldiğinin de farkında ve tedirgindim.

kızın ailesiyle öpüş-tokuş hal hatır sorma derken yemek masasına oturduk. kızın annesi mercimek yapmış, acıkmıştım 2 tabak yedim. üstüne de jöle yapmış annesi, onu da yedik.

5 dakika sonra jöle midemde canlandı. mercimekler şemame oynayıp tepiniyolar, özerkliklerini ilan etmişler. bok kapıya dayandı. lavobo nerdeydi deyip -lafa bak amk, sanki lavaboya sıçacaz- masadan kalktım. tarif ettiler, gittim. tuvalet alafrengaydı. klozetle bikaç dakika bakıştık. ellerimi diz altına kıstırıp dömelmeden sıçamadığım için ne yapacağımı şaşırmıştım doğrusu. 

klozet şuna benziyordu: http://www.raf.com.tr/images/Image/web/00_56_01.jpg duvara bağlıydı, ayakları yere değmiyordu. önce oturarak yapmayı denedim ama götüm resmen yadırgadı ve çıkış izni vermedi. götümdeki basınç arttıkça artıyordu. en sonunda sikerim deyip klozetin üstüne çıkıp alaturka pozisyonumu aldım. dömelmeden sıçamıyordum ve buna mecburdum. götümün sesini bastırsın diye suyu sonuna kadar açtım.

çata çuta sıçtım, tuvalet inledi. rahatlamanın etkisiyle nerde olduğumu unutup oynak bir şarkı patlattım (güvercin uçuverdiiiiii, kanadın açıveeeeerdiii) . evde de hep böyle yaparım. keyfim yerindeydi. hatta ilerleyen dakikalarda dömelmiş pozisyonda zıplayıp dizlerin altına kıstırdığım ellerimle alkış yapmayı denedim.

denememle birlikte klozetle beraber yere çöktük. çottang diye ses çıktı, dışkım içinde yüzdüğü suyla beraber banyoya yayılmaya başladı. sevgilimin evinde klozeti kırmıştım! kızın babası kapıya geldi, iyi misin dedi? önce ölü taklidi yaptım ama kapıyı açmaya çalışınca "iyiyim muzaffer amca, merak etmeyin" dedim. 

ilk bikaç dakika intihar etmeyi düşündüysem de sonra bu şekilde ölü bulunma fikri pek cazip gelmedi. amına koduğumun tuvaletinde kırık klozetle başbaşaydık. bi ara korkudan klozete sarıldım. düşünmeye başladım. bir kurtuluş planı yaptım.

üstümü düzeltip tuvaletten çıktım. kapıyı dışardan kilitleyip anahtarı cebime koyarak mutfağa koştum. meyveleri koyduğum siyah poşeti boşaltıp yanıma aldım. tuvalete yöneldim. bu sırada kız beni meyve poşetiyle tuvalete girerken gördü. manavda bolca muz koydurmuştum, kız kimbilir ne düşünmüştü bu görüntü karşısında... kızla bakıştıktan sonra aceleyle içeri daldım kapıyı kilitledim. bokları tuvalet fırçasıyla iteleyip poşete doldurdum.

elimde bok poşetiyle çıktım ve tuvaletin kapısını kilitledim. mutfağa koştum. poşeti camdan aşağı boşalttım. löpçük löpçük diye aşağıdaki arabanın tavanına yapıştı amk. özetle sıçmıştım şimdi de sıvıyordum. iş iyice içinden çıkılmaz bir hal alıyordu.

salona koştum. müsaade istedim. herkes şaşırdı. daha yeni geldin oğlum geç şöyle otur dedi kızın babası. biraz emir verir gibi söylediği için karşı çıkmaya götüm yemedi. üstelik suçluluk psikolojisi içindeydim. denileni yaptım, tekli koltuğa oturdum. 

kızın babası benim hakkımda bir şeyler öğrenmeye çalışıyordu. iş-güç, hava-su muhabbetinden sonra kızın annesi ayağa kalktı. aynı saniye içinde vücüdumdan soğuk ter attım amk, "ayten teyze nereye gidiyosun" diye haykırdım. kadın önce şaşırdı, sonra "lavoboya gidicem oğlum" dedi.

10 saniye içinde bir yalan uydurmalıydım. "AHH, NURi amcamları havaalanından alıcaktım, unuttum... beni bekliyolar" deyiverdim. halbuki amcam yok. nuri de emrah filmlerinden bilinçaltıma yerleşmiş baba yarısı'nın adıydı. cümleten iyi akşamlar deyip hemen kapıya koştum. ayağımı ayakkabıya soktum, içerden ses geldi "muzaffer, kapı açılmıyo". ammınısikim diye haykırıp ayakkabının topuklarına basa basa kaçtım.

 sonra kızla bi daha görüşmeme kararı aldım. kız defalarca aradı açmadım. son mesajında "neden kaçıyorsun? klozet önemli değil bak, araba da önemli değil. babam da affetti hem, hadi aç şu teli" yazmış. hassiktir dedim, arabayı nasıl bildiler? telaştan, bok taşıdığım boş poşeti de mutfakta unuttuğumu hatırladım. bu olayı ve kızı komple hafızamdan silmeye karar verdim. hattımı değiştirdim. korkudan hala ne bağcılar minibüsüne binerim, ne de o semtin yakınından geçerim...

yazan : karacaoglan

5 Eylül 2012 Çarşamba

türk kızı nasıl yetişir

türk kızı, ortalama bir türk ailesine doğmuş ise, doğduğu andan itibaren cinselliğin ne pis bir şey olduğunu öğrenerek büyür. cinsellik pis ve kötü bir şeydir ve sadece erkeklerin bazı ihtiyaçlarının karşılanması için vardır. kadınlar ise cinsellik denen "tu kaka"yı sevmemeli, sadece kocalarının ihtiyaçlarını karşılamak için bu pis aktiviteye iştirak etmelidir.

türk kızının annesi cinsellikten ve cinselliğini bir şekilde gösterebilen/yaşayabilen kadınlardan nefret eder; cinselliğin sadece o kadınlarda değil, kendisinde de olduğunu ise kabul dahi edemeyecek kadar körleştirilmiştir. nitekim o da bir zamanlar türk kızı olmuştur ve kendi kızını da bildiği ve öğrendiği gibi yetiştirir.

türk kızının babası, annesini defalarca kez aldatmış ve bütün o kadınlar- annesi ve diğer bütün toplum kadınları yardımıyla- türk kızının gözünde, babasının pis cinselliğini yaşadığı/ihtiyaçlarını karşıladığı kötü kadınlar olmuştur.

türk kızının bu travmatik cinsellik algısının sorumluları arasında sadece annesi, babası veya genel olarak toplum bireyleri yoktur, türk kadınının cinselliğini bastırmaya ant içmiş dev bir canavar medya kadrosu da vardır. bütün filmler, diziler, romanlar, haberler, reklamlar, gazeteler ve envai çeşit medya aracı türk kızlarına bas bas bağırmakta ve "cinsellik sizin için değil, erkekler için!" diye haykırmaktadır. türk kızı dinler, okur, görür... hepsini teker teker hafızaya alır.

bütün bu süreçler esnasında türk kızı büyür, tam da kendisinden beklendiği gibi frijit olur. ancak sanki bütün bu zaman boyunca uzayda yaşıyormuş da aramıza yeni katılmış gibi şaşkın olan türk erkeği, bu "beklenmedik" durumdan ötürü türk kızını suçlamakta ve cinselliğini yaşayamadığı için kalbi her geçen gün daha fazla kırılmaktadır :( türk kızının kafası karışır, ama öğretileri o kadar derindir ki, tüm çabalarına rağmen normal bir cinsellik algısı geliştirmenin onun için neredeyse imkansız olduğunu görür. hele de karşısında bu sorunları onunla beraber atlatmaya bu kadar hevesli ve anlayışlı bir türk erkeği profili varken...



yazan: giamarie


2 Eylül 2012 Pazar

rusya hakkında pek bilinmeyen gerçekler

1) Neredeyse bütün evlere demir koridor kapısı açarak ulaşılır
2) Banyolarda tasarruf amaçlı kullanılan sağa ve sola çevirilen tek ama çift amaçlı musluk vardır
3) Sol şeritte rahat rahat giderken bir anda önünüzde durmuş sola dönmek isteyen bir araba sizi bekliyor olabilir
4) inanılmaz bir trafikte 2 saat bekledikten sonra nedeninin bozulmuş bir jiguli olduğunu görebilirsiniz
5) -20’de mini etek ile gezen kızlari görebilirsiniz
6) Neredeyse bütün Rus erkeklerinin büyük bir heves ile taşıdıkları portfolyo el çantaları (barsetka) vardır
7) Halılar yere değil duvarlara asılır
8) Elini kaldırdığında herhangi bir araba taksi olarak seni istediğin yere götürür
9) Evlerde wc’lerin çok küçük olması.. ki Rus insanı Türklere göre dahada iridir.. Sadece başını sağa veya sola çevirme imkanı sağlar
10) Wc arkalarında şaft kapakları vardır (genelde içlerinde boş kavanoz , kibrit ve tuz bulunur)
11) Apartman katlarındaki ortak koridorlar eski esyalar ile doludur (dolap, mobilya,eski kayak takımı, masa, camaşr makinas, divan)
12) Apartman katlarındaki ortak koridorlar sigara içme odası olarak kullanılır
13) Koridorlarda genelde nescafe veya coca-cola kutularından yapılan küllükler olur
14) Asansörlerde kat düğmelerine yapiştırılmış sakız veya yazı sanatı örnekleri vardır
15) "Podyezd" girişlerinde ev kiralama veya satmak isteyenlerin yapıştırdıkları ilanlar vardır
16) Peynir almak için önce tarttırmak, sonra ödemek, daha sonrada paketletmeniz gerekir
17) Bütün yaşgünlerini kutlamak zorundasınız
18) 8 Martta bütün tanıdığınız bayanlara çiçek almalısınız
19) Votka içmiyorsanız yakında başlayacaksınızdır
20) Eve geldiğinizde ev sahibiniz anahtarı ile kapıyı açmış, sizi evde bekliyor olabilir
21) Rusça bilmediğinizi söylemenize rağmen inatla size rusça birşeyler anlatılır
22) WC,banyo ve mutfak aydınlatması için tek bir anahtar grubu kullanılır ve hep yanlış lambayı yakarsınız
23) Her evde bir din köşesi vardır.(Ikon)
24) Komşunuz bir yıl içinde bir ev,bir yazlik ve bir araba alırsa hiç şaşırmayın
25) Neredeyse bütün babuşkalar asabi ve suratsızdır
26) Apartmana girdiğinizde güvenlik için duran, daha doğrusu o kücücük yerde yaşayan babuşka sizi mahkemede suçlu muamelesi edasında yargılar
27) Bütün apartmanların yakınında büyük boyutlarda metal kutular vardır.(Garaj)
28) Uyurken üst kattan çöpe atılan cam şişe paldır küldür çöpten iner ve kırılır. Sizde uyanırsınız
29) Hiçbir camda izolasyon yoktur
30) Mutfakta mutlaka fortuçka vardır
31) Her odada çekyat vardır
32) Siz hamburger dersiniz kimse anlamaz, çünkü telaffuzu gamburgerdir
33) Vkzallardaki (tren istasyonu) wc’lerde kapı yoktur
34) Umumi wc’lerde tuvalet kağıdı yoktur…onun yerine gazete vardır
35) "Mojna" (mümkün) kelimesi her türlü probleminizi çözer
36) Pasaportunuzu vize işlemi için içeri verdiğiniz an polis tarafından çevrilirsiniz
37) Uluslararası araba ehliyetini hiç bir polise anlatamazsınız
38) Propusksuz (izin belgesi) hicbir yere giremezsiniz
39) Çayi reçel ile içersiniz
40) Her kış araba tekerleğinizi değiştirirsiniz
41) TV’deki filmleri izlerken dublajı duyunca şoke olursunuz.. bazen bütün film boyunca ayni kişi konuşur
42) Uçaklarda cam kenarina oturursanız üşürsünüz…genelde içeriye hava kaçar
43) Uçaklardaki koltuklar genelde yatmaz, yatsa da kalkmaz
44) Uçaklara genelde kargo uçaği havasıyla binilir.. her yer bavul ve eşyadır
45) Evinizde o kadar çok bozuk para toplanırki ne yapacağinızı şaşırırsınız
46) Bazı evlerde ortak telefon hattı vardır…kim önce kaldırırsa o konuşur
47) Her evde radyo hattı vardır.. ve kim kimi dinler anlaşılmaz
48) Evinizin Sigortası attiğinda koridorda bulunan panodan hangi sigortanın size ait olduğunu bulmak için bütün sigortaları açıp kapatırsınız
49) Evde kablo ile ilgili bir calışma sakın yapmayın…aliminyum kablolar elinizde kalır
50) Evlerin %95 inde duvar kağıdı vardır
51) iş yerinde Rus personelin genelde ayda bir ateşi cıkar (39 derece) ve işe gelmez
52) Her yıl bir kere personelin babuşkası vefat eder
53) Her tatil öncesi son iş günü öğleden sonra tatil başlar ve masalar kurulur
54) Rus uçaklarında business class farkını anlamanız çok zordur
55) Uçak indikten sonra daha durmadan bütün koridor dolar
56) Uçak inince pilot alkışlanır
57) Uçak seyahati boyunca içki masası kurulur
58) Uçak bileti ile oturma yeri numaraları hiç birbirini tutmaz.. bilette A,B,C yazar oturma yerlerinde ise ?..?..?
59) Kız arkadaşınız sizden balon almanızı isteyebilir
60) -20 de otobüste uçaği beklerken kapılar genelde açık olur
61) Tranvaylarda bilet kontrolunu gizli görevliler yapar
62) Saunaya genelde anadan doğma girilir
63) Düğünlerde "gorka" diye bağırılır ve gelinle damat öpüşür
64) Bütün kutlamalarda kadeh kaldırılırken konuşma yapmak zorundasınızdır
65) Genelde komşunuzun köpeği ya asansöre yada apartmanın tam girişine tuvaletini yapar
66) Köpeklerini serbest gezdirirler, köpek saldırıncada size kızarlar

ccc agir osbirci ccc

1 Eylül 2012 Cumartesi

masturbasyonun hikayesi

dinle ey okuyucu bu anlatılanlar senin hikayen. zira geçmişini bilmeyen geleceğini çizemez.

bundan tam 10.000 yıl önce afrika'da bir kabile vardı. bu kabilenin kadınları gündüz çocuklara bakar, erkekleri avlanırdı. gece oluncada mağarada erkekler kadınların bakması için yeni çocuk yapmalarına yardımcı olurlardı.

bu kabilede abazanyus adında bir genç vardı. abazanyus her haliyle kabilenin diğer genç erkeklerinden ayrılıyordu. gündüz avlanmaya giden erkekler akşam eve büyük hayvanlarla dönerken abazanyusun eli hep boştu. abazanyus'un kılları diğerlerinden çok fazlaydı ve tipi kayıktı.

bu özelliklerinden dolayı kadınlar çiftleşecekleri erkekleri seçerken onu kimse seçmemişti. bir yıl iki yıl derken kabilede abazanyus'un çiftleşeceği kız kalmamıştı. geceleri gizli gizli arkadaşlarının karılarıyla çiftleşmelerini izliyordu.

günler günleri kovalarken abazanyus düşünmeye çalışıyordu. aklına arkadaşı ekşici geldi. ekşici ateş denen bir şey bulmuş ve kabilenin en güzel kızı onu seçmişti. hemen aklına diğer arkadaşı uludağlı geldi oda tekerlek denen bir şey bulmuş ve abazanyusun sevdiği kız onu seçmişti. evet abazanyus bir şey bulmalıydı.

bir gün ekşici uludağlı ve onların eşleri grup yaparken onları gizlice izledi. o sırada sikinin dim dik olduğunu gördü. onu indirmek için tuttu ve yerine sokmaya çalıştı. fakat o geri ittikçe siki ileri gidiyordu. abazanyus bunu tam 31 kere tekrarladıktan sonra o ana kadar yaşamadoğı bir zevki yaşadı. artık o çiftleşmek için bir eşi olmadan da bu zevki alabiliyordu.

işte ne tekerlek ne de ateş hiçbiri bin yıllardır bu buluşun yerini tutamadılar.

ccc walter sobchack ccc