hiç unutmam, arkadaşlarla kerhaneye gittik, ilk gidişimiz hatta.
soyundum ben, sadece çoraplar kaldı ayağımda. kadına "çorapları da
çıkarayım mı" dedim, "risk budur" dedi kadın. "why not" dedim, yattım
bunun üstüne. "dur yavaş" dedi, sandım ki benimki büyük geldi, kadın acı
çekiyor. n'oldu dedim, "ya dün gece bi müşteriye gittiydim, sabah
küvette uyandım" diye anlatmaya başladı. aha dedim, böbreği yeni
çalınmış kadını becermeye çalışıyorum, yazık günah lan dedim ve sordum:
"böbreklerin ikisini de mi almışlar?" tersledi, ne böbreği lan dedi.
gece küvet fantezisi yaptık, uyuyakalmışım, her tarafım tutuldu, dedi.
o
arada, kerhanenin önünde yediğim tatlıların (ne olur ne olmaz diye 3
tane yediydim) horoyinli olduğunu anladım. benim kafa dönmeye başladı.
hatunu öptükçe horoyin dudak yoluyla ona da geçmiş. biz beraber uçmaya
başladık. derken kerhaneyi polis bastı. kız bakire dediler. orospu kız
nasıl bakire olur, anlamadım dedim. götümüzden kan aldılar bizim
oracıkta. kamil'den daha çok aldılar ama. neyse çıktık, sokakta bi
çiçekçi çingene kadın, zorla çiçek satmaya çalıştı bana. kan alınan göte
iyi gelirmiş. lan dedim, skerim çiçeğini de seni de dedim. kocam sksin
seni, dedi. o arada hava kararmış. durakta beklerken bi tane genç kız
yaklaştı, adres sordu. adresi tarif ettim, gitti. duraktaki adamlardan
birinin okuduğu gazeteye göz ucuyla bakarken ne göreyim hamına koyim!
az
önce adres soran genç kız meğer dün öldürürlmüş. aynı kıyafet, aynı
saç, aynı kanlı surat. kanlı surat? hasiktir!.. otobüs geldi o anda.
kalabalıkla birlikte otobüse binmeye çalışırken baldırımda ince biz sızı
hissettim. arkada orta yaşlı bi kadın, bacağıma soktuğu şırıngayı
gösterdi ve "aramıza hoşgeldin" dedi. aids'li iğneymiş. aids oldum ben
napıcam diye düşünürken akbilimi kerhanede unuttuğumu fark ettim.
cüzdanımı makineye yaklaştırıp ağzımla "düüürüüt" yapıp akbil sesi
çıkardım. şoför "senin ben evveliyatını skeyim" diyerek itti kapıdan
dışarı. kafam kapıya sıkıştı. şoföy amca şoföy amca dedim...
nikim yok benim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder